Çok Gezen Çok Bilir
Çok gezen kişi, yeni yerlerle, yeni insanlarla tanıştığı ve bilgiyi bizzat yaşayarak öğrendiği için çok şey bilir.Sadece okuduğumuz veya başkalarından duyduğumuz şeyleri çok daha çabuk unuturuz. Oysa gezip, görerek, bir yerin havasını soluyarak öğrendiğimiz bilgiler kalıcı olur. Çünkü o bilgilerde hem gözümüzü, hem kulağımızı, hem dokunma duyumuzu kısacası tüm duyularımızı kullanmış oluruz. Örneğin Paris’in nasıl bir şehir olduğunu, coğrafi yapısını, ekonomik koşullarını bir kitaptan okursak bir süre sonra unuturuz. Ancak bizzat oraya gidip gezersek yıllar geçse bile tamamı aklımızda ve hayalimizde olur. Ayrıca gezilen yerde sürekli farklı kültürler görmek de hem tecrübenin hem de bilginin artmasını sağlar.
Çok gezen kişi, yeni yerlerle, yeni insanlarla tanıştığı ve bilgiyi bizzat yaşayarak öğrendiği için çok şey bilir.Sadece okuduğumuz veya başkalarından duyduğumuz şeyleri çok daha çabuk unuturuz. Oysa gezip, görerek, bir yerin havasını soluyarak öğrendiğimiz bilgiler kalıcı olur. Çünkü o bilgilerde hem gözümüzü, hem kulağımızı, hem dokunma duyumuzu kısacası tüm duyularımızı kullanmış oluruz. Örneğin Paris’in nasıl bir şehir olduğunu, coğrafi yapısını, ekonomik koşullarını bir kitaptan okursak bir süre sonra unuturuz. Ancak bizzat oraya gidip gezersek yıllar geçse bile tamamı aklımızda ve hayalimizde olur. Ayrıca gezilen yerde sürekli farklı kültürler görmek de hem tecrübenin hem de bilginin artmasını sağlar.
Bu yüzden atalarımız gezmekle çok şey öğrenilebileceğini, gezen kişilerin daha fazla bilgili olduğunu ifade etmişlerdir.