Çok Gezen mi Bilir Çok Okuyan mı Kompozisyon

Çok Gezen mi Bilir Çok Okuyan mı Bilir 

Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen mi tartışması eskiden beri süregelen ve tartışılmaya devam edecek iyi bir münazara konusu örneği. Zira her ikisi için de kesinlik arz eden ifadeler kullanmak pek mümkün değil. Bu yüzden de münazaranın amacına uygun, kanıttan çok savunmanın kalitesine puan verilecek bir konu. Peki, acaba çok gezen mi çok okuyan mı bilir? İşte konu ile ilgili kendi fikirlerimizi, bir kompozisyon havasında anlatmaya çalışacağız.

Çok gezen bilir, tezini savunacak tarafın şu iddialarda bulunması etkili olabilir: Yapılan araştırmalara ve hatırı sayılır pedagog ve psikologlara göre öğrenmenin en etkili yolu yaparak-yaşayarak öğrenmedir. Yaparak-yaşayarak öğrenmenin bu denli etkili olmasının sebebi ise öğrenmede tüm duyu organlarını kullanmaktır. Sadece duyulan bilgilerin kalıcılığı veya sadece görülerek öğrenilen bilgilerin kalıcılığı pek etkili değildir. Oysa kişi, hem gördüğü hem de işittiği bilgiyi hem daha çabuk kavrar hem de öğrendiği bilgiyi hafızasında çok daha uzun süre tutar. Bu sebepledir ki gezen kişi gördüğü, öğrendiği her türlü bilgiyi uzun süreli belleğinde tuttuğu ve unutmadığı için, bilgileri birikerek onun daha çok bilmesini sağlar.

Çok okuyan bilir, tezini savunacak taraf da şu yargıları veya iddialardan yararlanabilir: Sadece gezerek öğrenen kişinin bilgiyi daha etkili öğrendiği doğrudur fakat etkili öğrenmek demek çok bilmek veya çok öğrenmek anlamına gelmez. Bir insandan o ana kadar hiç görmediği bir şehir hakkında bilgi edinmesini ve bize anlatmasını istersek, onun o şehri gezmesi, görmesi ve öğrenmesi belki günlerce sürecek. Oysa okuyarak öğrenmeye kalkarsa dakikalar içinde, bilemedin, saatler içinde o şehirle ilgili her türlü bilgiyi öğrenecek ve bize de anlatacaktır. Okuma yolu ile çok daha hızlı bir öğrenme gerçekleştiği, yani kısa sürede çok şey öğrenildiği için okuyan daha fazla bilir, diyebiliriz.

Yorum yapın