SELAMLAŞMA
Herhangi bir insana verdiğimiz selam, ona değer verdiğimizin, onu sevdiğimizin göstergesidir. O insana selam vermekle aslında onu sevdiğimizin ve değer verdiğimizin mesajını vermiş oluruz. Bundan dolayıdır ki o kişide de bize karşı güzel duygular beslemeye başlar ve arada karşılıklı bir sevgi, saygı durumu oluşur.
Selamlaşmak, peygamber efendimizin de sünnetidir. bu nedenle selamlaşmanın önemi büyüktür. Selamlaşmanın kalplerde muhabbet hasıl ettiğini herkes bilir. Efendimiz, ”Size verilen selama karşılık, siz daha güzel bir şekilde selam veriniz.” diyerek onun önemini vurgulamıştır. Bilindiği gibi dinimizde selam vermek sünnet; başkasının verdiği selamı almak ise farzdır. Sünnet ve tavsiye niteliğinde olan bazı selam ifadeleri vardır. Ancak asıl mühim olan hangi ifadelerin kullanıldığı değil; kullanılan ifadelerin insanları memnun edip etmediğidir. Selamın en güzeli, şüphesiz ki hal hatırın sorulduğu, kısa da olsa muhabbet edildiği selamdır. Maalesef günümüzde öyle bir durum oluşmuştur ki aynı apartmanda yaşayıp belki yıllarca her gün selamlaşıp da iki çift laf etmeyen, birbirinin halini hatırını sormayan insanlar bulunmaktadır. Böyle bir selam, samimiyetsiz, kuru bir selamdan başka bir şey değildir. Selamlaşmanın bir amacı da insanların durumlarını sormak, varsa sıkıntılarını öğrenmek ve imkanlar dahilinde onlara yardımcı olmaya çalışmaktır. Yoksa insanlar birbirinin adını bile bilmeden her gün selamlaşsalar ne olur?
Çevremizdeki insanlarla güzel bir iletişim içinde olmak, onlarla dost veya arkadaş olmak, onlara duyduğumuz sevgiyi belli etmek istiyorsak selamlaşmayı asla kesmemeliyiz. Birine karşı küskün veya öfkeli de olsak, onun verdiği selama mutlaka karşılık vermeli; bize atılan her adım için, biz onlara karşı on adım yürümeliyiz. Selamlaşmanın, insanlar arasındaki muhabbeti, sevgiyi ve saygıyı artırdığını unutmamalıyız.