Şerife Bacının Hikayesi

Kurtuluş savaşı tüm halkın birbirine kenetlendiği kadın, erkek genç, yaşlı demeden herkesin vatanı için savaştığı bir dönemdi. Birçok önemli insan hikâyesi vardı bu dönemde. Bunlardan biri de Şerife Bacı’ydı. Peki, Şerife Bacı’nın hikâyesi nasıldır?
 
ŞERİFE BACI’NIN HİKAYESİ
            Kurtuluş savaşında bütün genç erkekler savaşırken onlara cephane taşımak gerekmekteydi. Bu işi de yaşlı erkekler ve kadınlar yapmaktaydı. İşte bu kadınlardan biri de Şerife Bacı’ydı.
            Şerife Bacı Kastamonu Seydiler İlçesi Satılar Köyü’nde doğmuştu. Erken evlenmiş, eşini evlendikten iki ay sonra Çanakkale Savaşı’na göndermiş, altı ay sonra da şehit haberini almıştı. Daha sonra asker gazisi Topal Yusuf ile evlenmiş, Elif adını verdiği bir kızı olmuştu.
            1921 yılının son günlerine gelinmişti. Bir akşamüzeri köy meydanında tellalın sesi yankılandı. Tellal; her evden bir kağnının İnebolu’ya cephane taşımak için gideceğini duyurmuştu.
 Bu duyuru Şerife Bacı’yı çok etkilemişti. Vatan ondan hizmet bekliyordu.
            Şerife Bacı hemen hazırlıklara başladı. Kızını bırakacağı kimsesi olmadığı için onu da yanına almak zorundaydı.
 Sabaha karşı aniden kar bastırmıştı; ancak cephane yüklenmeye ara verilmeden devam ediyordu. Yükleme işlemi tamamlanan kağnı vakit kaybetmeden yola çıkıyordu. Bu görevi onlarca köy, binlerce köylü ve kağnı yaptığı için yol güvenliği konusunda bir sıkıntı yaşanmıyordu.
            Şerife Bacı’nın kağnısına da cephaneler yüklenmiş ve yol verilmişti. Hava o kadar soğuktu ve öyle keskin bir ayaz vardı ki herkes çok zorlanıyor ancak vatan için kimse durmuyordu.
            Kar iyice fazlalaşıp tipiye çevirince Şerife Bacı sırtındaki bebeği için top mermilerinin arasında yer açmış, yağıştan ve soğuktan korunması için de yorganı üstüne örtmüştü.
            Hava iyice soğumuş, hayvanlar yorulmuş ve Şerife Bacı’ nın elleri ve ayakları uyuşmaya başlamıştı. O yine de devam ediyordu. Kendi kendine devam etmeliyim diyordu.
            Kışlaya yaklaşmıştı ki Şerife Bacı’nın kağnısı durmuştu. İşte son nefesini orada vermişti Kurtuluş Savaşı’ nın cesur kadını.

 

            Hava aydınlanmak üzereyken Kastamonu’nun kapısı sayılan Kışla’ da kule nöbetçileri kara saplanmış kağnıyı görmüşlerdi. Hemen kağnının yanına çavuşlar gönderilmiş ve acı gerçek ortaya çıkmıştı.

Yorum yapın