Ahmet Rasim Kimdir Hayatı Eserleri ve Edebi Kişiliği Kısaca

ÖZET

Hayatı Kısaca
1864 yılında İstanbul Fatih’in Sarıgüzel mahallesinde dünyaya gelmiştir. Menteşeoğlulları’ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi’nin ile Nevbahar Hanım’ın oğludur. Babası Ahmet Rasim henüz hayata gelmemişken evi terk etmiştir. Bu yüzden annesi tarafından yetiştirilmiştir. Darüşşafaka’da edebiyatla ilk kez karşılaşmış ve sevmiştir. Aynı okulda müzikle de ilgilenmiştir. Kendi çabalarıyla Fransızca öğrenmiştir. Okulu bitirdikten sonra memurluk ve kâtiplik yapmıştır. Memurluğunun ilk yıllarında Sadberk Hanım ile evlenmiştir. Bu evlilikten dört oğlu ve iki kızı vardır. 1932 yılında hayata gözlerini yummuştur. Abbaspaşa Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Eserleri
Tecrübesiz Aşk, Biçare Genç, Numune-i Hayal, Endişe-i Hayat, Mektep Arkadaşım, Mehalik-i Hayat, Güzel Eleni, Bir Sevgi, Nakam, Ülfet, İki Günahsız Sevda, İki Güzel Günahkâr, Meyl-i Dil, Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi, Gecelerim (hatıra), Falaka (1927, hatıra), Muharrir, Şair, O Çehre (şiir), Kitabe-i Gam (şiir, 1897), Cidd ü Mizahi Gülüp Ağladıklarım, Eşkâl-i Zaman, Muharrir Bu Ya, Şehir Mektupları, Romanya Mektupları, İstibdattan Hâkimiyet-i Milliyeye, Matbuat Tarihine Medhal: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi (monografi, 1927), bunun yanı sıra çok sayıda tercümesi, tarih kitabı ve ders kitabı bulunmaktadır.
 
UZUN

Ahmet Rasim Hayatı Uzun

Daha doğmadan babasının evi terk etmesiyle birlikte annesi tarafından büyütülen Rasim, Darüşşafaka’da eğitim almıştır. Burada okurken besteci olan Mehmet Zekai Dede ile tanışmıştır ve ondan müzik dersleri almıştır. Eğitim hayatını 1883 yılında birincilikte bitirmiştir.
Eğitimini bitirdikten sonda Posta ve Telgraf Nezareti’nde memurlukla uğraşmıştır. Burada kısa süre kâtiplik yapmıştır. Bu dönemde evlenerek 6 çocuk babası olmuştur.
Memurluğu benimseyememiş ve yazar olarak hayatına devam etmek istemiştir. İlk yazısı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanmış olan Yolcu başlıklı bir tercümedir. Bunun ardından Ceride-i Havadis gazetesinde yazılar ve tercümeler yayınlayarak üne kavuşmaya başlamıştır.
Bir süre boyunca okullarda öğretmenlik yapmıştır. Ahmet Mithat’un desteği ile sonralarında kendini tamamen gazeteciliğe vermiştir. 1891 yılı onun için dönüm noktası olmuştur. Dergide bir yandan fen konusunda yazıları yayınlanırken bir yandan da romanlarını çıkarmıştır.
1908 yılında Boşboğaz ile Güllabi isminde bir mizah gazetesi çıkartmıştır. Gazetecilik hayatı pek çok gazeteye yazmasıyla devam etmiştir. 1898 yılında gazete Malumat tarafından Suriye’ye gönderilmiş ve 1916 yılında Sabah gazetesince harp muhabiri olması için Romanya’ya gönderilmiştir. Bu sırada ders kitapları yayımlanmaya başlamıştır. Müzik alanında da pek çok eser vermiş ve kendi bestelerini yazmıştır.
1927 yılında Mustafa Kemal’in referansı sayesinde İstanbul milletvekili olmuştur. TBMM 3. Ve 4. Dönemlerince görevine devam etmiştir. 1932 yılında Heybeliada’da evinde hayata veda etmiştir. Pek çok yere onun adı verilmiştir.
Edebi Kişiliği
Servet-i Fünun döneminde yazmıştır ama yine de topluluğa katılmamıştır. Üstelik bu dönemdekileri eleştirmiştir. Bilimsel konularda çok sayıda eser vermiştir. Anı ve fıkralarıyla oldukça başarılı olmuştur. İyi bir gözlemcidir ve gözlemlerini iyi aktarmıştır. Romanlarında Namık Kemal etkisi gözlemlenmektedir.

Yorum yapın