Hüseyin Rahmi Gürpınar Hayatı Eserleri ve Edebi Kişiliği Kısaca

ÖZET
Kısaca Hayatı

İstanbul’da 17 Ağustos 1864 yılında doğmuştur. Hüseyin Rahmi Gürpınar hünkâr yaveri olan Mehmet Sait Paşa’nın oğludur. Annesi ise 3 yaşındayken vefat etmiştir. Bunun üzerine Girit’e babasının yanına gönderilmiştir. Gürpınar 6 yaşındayken babası yeniden evlendi ve Gürpınar İstanbul’a anneannesinin yanına gönderildi. Yakubağa Mektebi ile Mahmudiye Rüşdiyesi ve İdadi’de okumuştur. Mekteb-i Mülkiye’ye tarihçi Abdurrahman Şeref Bey himayesinde girmiş ancak ciddi bir rahatsızlık geçirmesinden sonra ikinci sınıftayken okuldan ayrılmak zorunda kalmıştır. Adliye Nezareti Ceza Kalemi’nde memurluğa başlamış ve daha sonra edebiyata kendini vermiştir.  Edebiyata olan ilgisiyle 1887 yılında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yazmaya başlar. Boşboğaz ve Güllâbi isimli bir gazeteyi 37 sayıya kadar çıkardı. Kütahya milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 5. ve 6. dönemlerinde milletvekili olarak görev yaptı ve yaşamının son 31 yılını Heybeliada’da geçirdikten sonra 8 Mart 1944 yılında vefat etti.
Eserleri:

Romanları: İffet, Gulyabani, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Namusla Açlık Meselesi, Sevda Peşinde, Tesadüf, Şıpsevdi, Cadı
 Öyküleri:Melek Sanmıştım Şeytanı, Eti Senin Kemiği Benim, Gönül Ticareti
Tiyatroları: Hazan Bülbülü, Tokuşan Kafalar, Kadın Erkekleşince, Gülbahar Hanım
Hüseyin Rahmi Gürpınar Edebi Kişiliği

 

Hüseyin Rahmi Gürpınar, yaşadığı toplumun aile yaşantılarını, töresel inançlarını, batıl inançlarını ele almıştır. Eserlerini mizahi olarak yazar. Servet-i Fünun şairlerinin döneminde yaşadı ancak onlardan farklı bir sanat anlayışını benimsedi. Romanlarında yer verdiği kahramanlar İstanbul’un insanları ve hayatlarıdır. Anadolu’ya yer vermez. Hiciv kullanarak halkın gülünç yönlerini yansıtır. Hüseyin Rahmi Gürpınar seçtiği kahraman tiplerinin gülünç yönlerini gösterir, anlatımı acıklı yönlerine yönelir. Gözlemi kuvvetlidir. Natüralist ve realist akımlarını kullanılır. Toplum için sanat anlayışını benimsemiştir. Sade dil kullanmış ve eserlerindeki kişiler yöresel şiveleriyle yansıtılır. Sokak edebiyatı yapar. Eserlerindeki olaylara kendini de katar. 19. ve 20. yüzyılı realist özellikleriyle anlatır. Yalın dil kullanır. Betimlemeler yapar. Dilin yalın olması okuyucularını memnun eden bir özelliktir. Mustafa Nihat Özön tarafından 1960 yılından sonra Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın öyküleri daha da sadeleştirilmiştir. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın yazmış olduğu Gulyabani isimli romanı 1976 yılında Süt Kardeşler olarak Ertem Eğilmez tarafından sinema filmine konu alınmıştır.

Yorum yapın